- yürürlükte
- in force
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
yürürlükte bulunmak — bir kanun veya bir karar uygulama alanında olmak Kimse, işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürürlükte kalmak — bir kanun veya karar geçerli olmaya devam etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürürlükte olmak — kanun, karar, iş yapılmakta, uygulanmakta olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
muteber olmak — yürürlükte olmak, geçerli olmak Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
MU'TEBERİYET — Yürürlükte olma, geçerlilik. * Muteberlik, güvenirlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kazanılmış hak — Yürürlükte olan hükümlere göre bir kimse yararına sabit olan hak, müktesep hak, hakkımüktesep … Hukuk Sözlüğü
mer'i — yürürlükte; geçerli … Hukuk Sözlüğü
meri — Yürürlükte olan, geçerli … Hukuk Sözlüğü
yürürlük — is., ğü Gereğinin yapılır olması durumu, meriyet Yürürlükte bulunan kanunlar, usuller, kurallar. Fakat umumi hatlar yine yürürlükte idi. F. R. Atay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yürürlüğe girmek yürürlüğe konmak yürürlükte bulunmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anayasallaşmak — nsz Yürürlükte olan anayasaya uygun duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anayasallaştırmak — i Yürürlükte olan anayasaya uygun duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük